- nahiye
- is., Ar. nāḥiye
1) Bucak
Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk.
- Y. K. Karaosmanoğlu2) BölgeBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
nahiye müdürü — is., esk. Bucaktaki en üst görevli Hemen ahlak mücadelesi yapmaya gelmiş bir nahiye müdürü tavrı takındım. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
nâhiye — (A.) [ ﻪﻴﺣﺎﻥ ] 1. yöre, bölge. 2. bucak. 3. taraf … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
NAHİYE — Yan taraf, kenar, civar, çevre. * Küçük yer, bölge. İdari taksimatta, kazadan küçük, köyden büyük olan yerleşme merkezi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nahiye — bucak; bölge; kenar; kısım; çevre … Hukuk Sözlüğü
DAHIYE — Nâhiye … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AYK — Nâhiye. * Kenar. * Taife … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAVZE — Nâhiye. * Cemaat, topluluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TUNB — Nâhiye, cânip, taraf, yön … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEZEN — Nahiye, cânip, taraf. * Kaba ve sağlam yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Mehmed II. — Mehmed II. (محمد بن مراد / Meḥemmed[1] b. Murād; * 30. März 1432 in Edirne; † 3. Mai 1481 bei Gebze), genannt ابو الفتح / Ebū ʾl Fetḥ /‚Vater der Eroberung‘ und später فاتح / Fātiḥ /‚ … Deutsch Wikipedia