necaset

necaset
is., esk., Ar. necāset
1) Pislik
2) Dışkı, ters (Il)

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • NECASET-İ KALİLE — Katı şeylerden ise miskalden; sıvı ise el ayası sahasından geniş olan necaset, namaza mânidir. Bu miktardan fazlası necaset i galizadır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NECASET-İ GALİZA — Pisliği hakkında şer î bir delil mevcut olup hilâfına başka bir delil bulunmayan necasettir. ( Lâşe gibi NECASET İ GAYR İ MER İYE Câmid, bir hacmi olmayan veya bulaştığı yerde görülmeyen herhangi bir pis maddedir. Görünmez halde olan pisliktir.… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • necâset — (A.) [ ﺖﺱﺎﺠﻥ ] pislik …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • NECASET — Pislik, kazurat, murdarlık. (Bak: Habes …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NECASET-İ HAFİFE — Hanefî mezhebine göre pis olduğuna dair şer î bir delil mevcud olan şeydir. Diğer bir tabire göre murdar olmadığı rivayet edilen şeydir. (Eti yenen hayvanların bevilleri gibi.) Bedenin veya elbisenin dörtte birinden az miktarı namaza mani olmaz …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NECASET-İ MER'İYE — Hacmi olan veya kuruduktan sonra görünen herhangi bir pis maddedir. (Akmış kan gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • CELLALE — Necaset yiyen sığır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • GAİT — Necaset, neces, insan pisliği. * Çukur yer. Düz ve geniş yer …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HUBÜS — Necaset, çirkinlik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TENCİS — (Necâset. den) Pisleme, murdarlaştırma, pis etme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”