nefes

nefes
is., Ar. nefes
1) Soluk
2) Şifa amacıyla hastaya okunan dua
3) Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman

Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu.

- H. Taner
4) mec. Canlılık, hayat belirtisi

Bir insan daha var çok şükür evde / Nefes var / Ayak sesi var / Çok şükür, çok şükür.

- O. V. Kanık
5) ed. Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • Nefes — Filmdaten Deutscher Titel Nefes – Der Atemzug Originaltitel Nefes: Vatan Sağolsun …   Deutsch Wikipedia

  • Nefes — Un nefes, littéralement « souffle » en turc, est un hymne spirituel, chanté avec ou sans accompagnement de bağlama, dans le rituel religieux alévi, le cem. Il se compose généralement de trois ou quatre quatrains au plus. Dans le dernier …   Wikipédia en Français

  • nefes almak — 1) havayı ciğerlerine çekmek, soluk almak Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum. R. E. Ünaydın 2) dinlenmek 3) ferahlamak, rahatlamak Bu telgrafı okur okumaz, geniş bir nefes aldım. Y. K. Karaosmanoğlu 4) mutlu bir biçimde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefes nefese — zf. Soluk soluğa Mermer merdivenleri nefes nefese çıkıp elektrik düğmesine basarken kalbi ... yırtılacak gibi çarpıyordu. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nefes nefese kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefes darlığı — is., tıp Solumada yaşanan sıkıntı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nefes darlığı çekmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefes darlığı çekmek — solumada sıkıntı yaşamak Nefes darlığı çeker, sık sık tedavi olmak için başka şehirlere gider gider gelirdi. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefes nefese kalmak — soluğu tıkanacak gibi olmak Delikanlı, sonunda gömleği terden sırtına yapışıp nefes nefese kaldığı bir an, gömleğinin yeniyle alnının terini silerek oyunu bıraktı. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefes çekmek — 1) sigara veya başka bir şeyin dumanını içine çekmek Ramazan sigarasının izmaritinden birkaç nefes çekti. Ç. Altan 2) esrar içmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefes etmek — boş bir inanışa göre, rahatsızlığı, illeti geçirmek için okuyup üflemek Ahalinin büyük bir kayıtsızlıkla çiçek ismini verdiği frengiye nefes eder, tütsü yapardı. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefes tüketmek — uzun uzun ve boş konuşmak Enişte istediği kadar nefes tüketsin, hepsi bir kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”