- nefiy
- is., -fyi, esk., Ar. nefy
1) Sürme, sürgüne gönderme
Bu nefiy hadisesinin dehşeti konakta, için için hissolunurdu.
- Y. K. Beyatlı2) dbl. Olumsuzluk3) dbl. Olumsuz kılma4) man. YadsımaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu nefiy hadisesinin dehşeti konakta, için için hissolunurdu.
- Y. K. BeyatlıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
NEFİY — (Bak: Nefy … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EHL-İ NEFİY — Nefyedenler, aksini veya olmadığını iddia edenler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAFİ — (Nefiy. den) Giderici, yok eden, nefyeden, menfi yapan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SELBÎ — Nefiy ile alâkalı, nefye mensub olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
olumsuzluk — is., ğu Olumsuz olma niteliği veya durumu, menfilik, nefiy Birleşik Sözler olumsuzluk eki olumsuzluk kelimesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürgün — is. 1) Ceza olarak belli bir yerin dışında veya belli bir yerde oturtulan kimse Sürgünü yalnız memleket hasreti yıkmaz. R. H. Karay 2) Sürülme işi, nefiy Sürgün benim için ölüm gibi bir şey olmuştu. R. N. Güntekin 3) Bir kimsenin sürüldüğü yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yadsıma — is. 1) Yadsımak işi, inkâr 2) man. Bir yargıdan onun karşıtı olan yargıya geçme, nefiy … Çağatay Osmanlı Sözlük
ELÂ — Arabçada söze başlarken kullanılır. İstiftah harfi tâbir edilir. Beş vecih üzere bulunur: 1 Tevbih ve tenbih, 2 İnkâr, 3 İstifham ı anin nefiy, 4 Arz, 5 Teşvik ve rağbet ettirme, makamlarında … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Fİ'L-İ MÜSBET — Gr: Müsbet fiil. Kendinde nefiy edatı bulunmayan fiil … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAZİYE-İ MA'DULE — Man: Selb, ya mevzuundan ya mahmülünden ikisinden cüz olan, yâni kendinde hem isbat ve hem de nefiy kaziyyelerdir. Nefs i nâtıka gayr i mürekkebdir gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük