- aşamalı
- sf.
Aşaması olan, kademeli
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
aşamalılık — is., ğı Aşamalı olma durumu veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
biniş — is. 1) Binme işi veya biçimi 2) Üniversite öğretim üyelerinin giydikleri cübbe 3) tar. Yüksek aşamalı bilginlerin ve yeniçeri subaylarının giydikleri cübbe 4) esk. Atlı alay 5) esk. Atlı alayda giyilen giysi … Çağatay Osmanlı Sözlük
eleme sınavı — is., eğt. Herhangi bir eğitim kurumuna başvuran istekliler arasından belli düzeyde başarı gösterenleri seçmek için düzenlenen iki aşamalı sınavdan ilki … Çağatay Osmanlı Sözlük
kademeli — sf. Aşamalı, basamaklı Büyük harpten sonra dört kademeli bir Yugoslavlık görüyoruz. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkınmak — nsz 1) Durumunu düzeltmek, aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek Bu firma batmak üzereyken yeni müdürün çabasıyla kalkındı. 2) ekon. Zenginleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
monsenyör — is., esk., Fr. mon seigneur 1) Hristiyan prenslerine verilen unvan 2) Hristiyanlıkta yüksek aşamalı din adamlarına verilen unvan … Çağatay Osmanlı Sözlük
subaşı — is., tar. 1) Şehirlerin güvenlik işlerine bakan görevlilerin başı 2) Acemi ocaklarında küçük aşamalı subay 3) Osmanlılarda kapıkulu süvarileri arasından, savaş zamanı güvenlik işlerine bakmak, barış zamanı da vergi toplamak işleri için ayrılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tersane kethüdası — is., tar. Tersanede kaptan paşadan sonra gelen en yüksek aşamalı ve en yetkili Osmanlı subayı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tedricen — azar azar; yavaş yavaş; aşamalı olarak … Hukuk Sözlüğü