olanak

olanak
is., -ğı
Yararlanılan uygun şart veya durum, imkân

Zamanını istediği gibi tasarruf etme olanağı elindedir.

- H. Taner
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • olanak sağlamak — bir işin olmasına elverişli ortamı hazırlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cep — is., bi, Ar. ceyb 1) Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça Elleri ceplerinde, kapıdan kapıya gidip geliyor. M. Ş. Esendal 2) Trafiği kolaylaştırmak, araçların… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fa anahtarı — is., müz. Bas seslerin porte üzerinde gösterilmesine ve adlandırılmasına olanak sağlayan işaret …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gazel — 1. is., ed., Ar. ġazel 1) Divan edebiyatında beş ile on beş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi O mecmuadaki… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imkân — is., Ar. imkān Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? H. C. Yalçın Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller imkân vermek imkânı yok …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imkân — (A.) [ نﺎﮑﻡا ] olanak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”