- olasıya
- zf.
Olabileceği ölçüde, olabileceği kadar
Uzakta ufacık, bambaşka, olasıya beyaz ve beyaz sevimli bir ışık belirdi.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Uzakta ufacık, bambaşka, olasıya beyaz ve beyaz sevimli bir ışık belirdi.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
oldum olasıya — zf. Oldum olası … Çağatay Osmanlı Sözlük
entelektüel — sf., Fr. intellectuel 1) Bilim, teknik ve kültürün değişik dallarında özel öğrenim görmüş (kimse), aydın, münevver Pek sevinmez görünmek, bazı entelektüel bozuntularının oldum olasıya başvurdukları pis bir numaradır. H. Taner 2) Fikir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oldum olası — zf. Eskiden beri, kendimi bildiğimden beri, oldum bittim, oldum olasıya Biz bu meslek kusurundan oldum olası kendimizi kurtaramamış ve hâlâ kurtaramamaktayız. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
özgürlük — is., ğü 1) Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî ... her çeşit baskı, sanatın özgürlüğünü yok eder. Y. N. Nayır 2) Her türlü dış etkiden bağımsız olarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sentez — is., kim., Fr. synthèse 1) Element veya başka maddeleri bir araya getirerek yapay olarak bileşik cisimler oluşturma, bireşim 2) fel. Yalından karmaşık olana, külliden cüziye, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel… … Çağatay Osmanlı Sözlük