ölümlü — sf. 1) Gelip geçici, kalımsız, fâni Onu hâlâ hiç olmazsa rüyalarında ölümlülerin sevdiği gibi sevebilir. H. E. Adıvar 2) is. İnsan Birleşik Sözler ölümlü dünya … Çağatay Osmanlı Sözlük
olumlu cümle — is., dbl. Yüklemi olumlu olan cümle, olumlu tümce: Çocuk okula gitti. Öğrencinin bilgisiz olduğu anlaşılıyordu gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
olumlu eylem — is., dbl. Olumlu fiil … Çağatay Osmanlı Sözlük
olumlu fiil — is., dbl. Bir işin, bir davranışın, bir oluşun olduğunu bildiren fiil, olumlu eylem: söylemiş, yazacak gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
olumlu tümce — is., dbl. Olumlu cümle … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölümlü dünya — is. Üzerinde ölümün var olduğu dünya, fâni dünya Şu ölümlü dünyada gençliklerinin keyfini güzel güzel çıkarıyorlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
dünya ölümlü, gün akşamlı — hiç bir durum sürekli değildir, her iyi durumun bir sonu vardır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ülümlük — ölümlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
madalyanın ters tarafı (veya tersi) — olumlu bir iş, bir durum veya bir olayın düşünülmesi, hesaba katılması gereken olumsuz yönü anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşa çıkarmak — olumlu bir sonuç alınmasını engellemek Çocuklar her atılımını boşa çıkarıyor, onunla alay ediyorlar. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük