omuz

omuz
is., -mzu, -uzu, anat.
Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm

Başı omuzları içine çökmüş gibi idi.

- F. R. Atay
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • omuz başı — is. 1) Kol ile omzun birleştiği yer Hem bunu soruyorum hem de omuz başından öpüyorum. R. H. Karay 2) Yanı başı Akşamları Altındiş in kahvesinde bom oynarken gelir, omuz başımda durur, beni seyrederdi. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omuz omuza — zf. 1) Çok sıkışık bir durumda, yan yana Omuz omuza durup kapıdan bahçeyi seyre çalışan bir bedevi kümesi yolunu kesmişti. R. H. Karay 2) mec. Dayanışma içinde, birlikte Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza, Taksim e doğru akıyorlardı. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omuz silkmek — aldırmamak, önem vermemek Seni hizmetime alacağım, dedim. Âdeta omuz silkerek: Pekâlâ, dedi. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omuz vermek — 1) omzuyla dayanmak 2) mec. destek olmak Bu, insanı yanlış yollara itelese de bir çıkış noktası bulunmasına omuz verebilir. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omuz eklemi — is., anat. Kol kemiğinin başını kürek kemiğinin yuva çukuruyla birleştiren eklem …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omuz kaldırmak — 1) bilmez gibi davranmak 2) kabul etmemek, geri çevirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omuz öpüşmek — eşit derecede olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KETF — Omuz. Omuz kemiği. * Parça parça kesmek ve bağlamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • çekin — omuz başile boyun arası, çimenzar, sebze …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çikin — omuz, aşik, ukde, bend, döyüm …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”