orantılı

orantılı
sf.
1) Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip

Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır.

- H. Taner
2) mat. Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • doğru orantılı — sf., mat. Birbirine bağlı olan ve biri arttığında öteki de artan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CAZİBE KANUNU — Madde âleminde geçerli olan Cenab ı Hakk ın tekvini bir kanunudur. Bu kanuna göre iki madde birbirini aralarındaki mesafe ile ters orantılı; kütle ve miktarlarıyla orantılı olarak çeker …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • aydınlanma — is. 1) Aydınlanmak işi 2) mec. Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinme, tenevvür 3) fiz. Bir yüzeyin, karşısına konulan eşit ışık kaynaklarının sayısı ile orantılı olarak aydınlık görünmesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ekoloji — is., Fr. écologie Canlıların hem kendi aralarındaki hem de çevreleriyle olan ilişkilerini tek tek veya birlikte inceleyen bilim dalı Ekoloji o günden bugüne karşı karşıya kaldığı tehlikenin büyümesi ile orantılı bir boyutta gelişti, bir bilim… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hoyratlık — is., ğı 1) Hoyrat olma durumu Büyük çoğunluk artan hoyratlıkla orantılı olarak duygusallığını azaltıyor, giderek büsbütün yok ediyor. H. Taner 2) Hoyratça davranış Yeni yetişmiş bir genç kız hoyratlığı ile üstüme saldırıyor. R. N. Güntekin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mütenasip — sf., bi, esk., Ar. mutenāsib Orantılı, oranlı, uygun …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • orantılamak — i Orantılı olarak düşünmek veya değerlendirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • orantılanmak — nsz Orantılı olarak düşünülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygun — sf. 1) Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip Rıza Efendi de yerine, zamanına ve konusuna uygun hikâyeler vardır. T. Buğra 2) Elverişli, yarar, müsait, muvafık 3) mec. Orantılı, oranlı Birleşik Sözler uygun adım uygun katmanlaşma gerçeğe uygun işe… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ANONİM — yun. Yapıcısının adı belirtilmeyen eser. * Sermayesi hisselere bölünerek, her ortağın mes uliyet ve salâhiyeti sermayedeki hissesiyle orantılı bulunan ortaklık, şirket …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”