- oynak
- sf., -ğı
1) Kımıldayan, yerinde sağlam durmayan, hareketli
Boğaz'ın oynak ve çırpıntılı sularına açıldı mı, korkuya benzer bir ürperti geçirilir.
- S. Ayverdi2) Hareket, canlılık verenZeybek oynak bir müziktir.
3) Değişken, kararsızAltın fiyatları oynak.
4) Davranışları ağırbaşlı olmayan (kadın veya kız)Bu, otuz yaşlarında çenebaz ve oynak bir duldu.
- R. N. Güntekin5) anat. Bükülüp doğrulmaya elverişli olan (eklem)Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak yerlerinde, etlerinde bir sızı, bir gevşeklik...
- P. SafaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.