hakalaşmak — ödeşmek. | … Çağatay Osmanlı Sözlük
haklaşmak — nsz, le, hlk. İki taraf birbirine hakkını verip alacak verecekleri kalmamak, ödeşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ödeşme — is. Ödeşmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sayışmak — nsz, le 1) Ödeşmek, hesaplaşmak, hesabına saymak, takas etmek 2) Çocuk oyunlarında sayı sayarak ebeyi belirlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
fit olmak — argo ödeşmek, razı olmak Kilosunun fiyatına bir fakir ailenin bir hafta fit olduğu çilekler ne çirkin şeylerdir. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
pata gelmek — 1) kâğıt oyunlarında berabere kalmak 2) ödeşmek, başa baş gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesap görmek — alacakla vereceği karşılaştırıp ödeşmek Oraya çıkınca hamallara onar kuruştan hesap göreceksin. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
satgamak — çiğnemek; bir yol bir yola çat ılmak; uğramak; ödeşmek; kar;ılaştırmak III, 288 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
satgaşmak — rastgelnnek, kavuşmak; sataşmak, saldırışmak; sayışmak, ödeşmek, II, 214 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TAKAS — Vereceğini alacağına karşılık tutmak suretiyle ödeşmek, sayışmak, değişmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük