- öfkelenme
- is.
Öfkelenmek işi
Ne kadar enerjim varsa öfkelenmeler, giyinmeler, anlatmalarla tükettiğimden artık konuşamazdım zaten.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ne kadar enerjim varsa öfkelenmeler, giyinmeler, anlatmalarla tükettiğimden artık konuşamazdım zaten.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TEECCÜM — Öfkelenme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLTİHAT — Öfkelenme, kızma, gazaba gelme, hiddet etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
feveran — is., esk., Ar. feverān 1) Fışkırma, kaynama 2) Birdenbire öfkelenme, köpürme, parlama Sabırlı olmak, parlamamak, duygusal feveranlardan uzak kalmak hassası da bizde çok eksik. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller feveran etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
köpürme — is. 1) Köpürmek işi 2) mec. Sinirlenme, öfkelenme Ama bu, bütün bakanların köpürmelerine yol açar. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
öfkeleniş — is. Öfkelenme işi veya biçimi Bütün öfkelenişlerimde olduğu gibi mırıldanıyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehevvür — is., esk., Ar. tehevvur Çok kızma, öfkelenme, köpürme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tehevvür etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MAGZEBE — Hiddetlenme, öfkelenme, kızma. * Hiddet ve gazabı icâb ettiren şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEBERTUM — Büyüklük taslama. * Hiddetlenme, öfkelenme, kızma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEGADDÜB — (Gadab. dan) Hiddetlenme, öfkelenme, gazaba gelme, kızma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEGAYÜZ — (C.: Tegayüzât) Karşılıklı olarak kızışıp öfkelenme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük