ölmek — I, 15, 38, 41, 54, 115, 228; II I, 47 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ölmek var, dönmek yok! — neye mal olursa olsun bu iş yapılacak, yapılmasından kaçınılmayacak anlamında kullanılan bir söz Bu defa artık ölmek var, dönmek yoktur. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
eceliyle ölmek — olağan sayılan herhangi bir biçimde ölmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmak — (birinin) onun sözünden çıkmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahrından ölmek — 1) çok üzülmek 2) aşırı üzüntü, ölümüne neden olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlıktan ölmek — dayanılmaz derecede acıkmak, çok acıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aç gezmektense tok ölmek yeğdir — yoksulluk ölümden de beterdir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek — borçlu ve dertli bir biçimde yaşanılmaz; borçtan kurtulmanın yolu onu vermek, onulmaz dertten kurtulmanın çıkar yolu ise ölmektir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
can çekişmektense ölmek yeğdir — bir işte çeşitli sıkıntı ve üzüntülerle karşılaşıp olağanüstü gayret harcamaktansa o işten vazgeçmek daha iyidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
acından ölmek — 1) çok acıkmak 2) aşırı derecede yoksul olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük