- önceki
- sf.
Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık
Önceki başkan.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Önceki başkan.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kafa (veya kafasını) karıştırmak — önceki düşüncelerini altüst etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafası karışmak — önceki bilgi ve düşünceleri altüst olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafayı bulandırmak — önceki düşünceleri altüst etmek, değiştirmek Öğretmenler bu gibi kitapların kafayı bulandırdığını bile söyler. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
öñdünki — önceki, III, 14 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
öndün — önceki gün … Beypazari ağzindan sözcükler
dün — is. 1) Bugünden bir önceki gün Dün gece uyuyamadım da biraz başım ağrıyor. P. Safa 2) Geçmiş Bugünü anlamak için dünü bilmek gerek. 3) zf. Bugünden bir önceki günde Dün söyledi. 4) zf. Kısa bir süre önce Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dün bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
evvelki — sf. 1) Önce olan, önceki Feyziye nin en parlak devri hürriyetten evvelki devre tesadüf eder. R. H. Karay 2) İki önceki Evvelki günkü at hadisesinden hiçbirine bahsetmemişti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ne ... ne ... — bağ., Far. 1) Birden fazla özne, tümleç veya fiili birlikte inkâr etmek için, bunlardan önce yer alan kelimelerin başlarına getirilen tekrarlamalı bağlaç, hem ... hem ... karşıtı Günlerce ne gördüm ne de bir kimseye sordum. Y. K. Beyatlı 2) Ne… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarih öncesi — is. 1) Yazının bulunmasından önceki çağlar 2) Yazının bulunmasından önceki insan topluluklarının evrimini inceleyen bilim, prehistorya … Çağatay Osmanlı Sözlük
esbak — (A.) [ ﻖﺒﺱا ] önceki, daha önceki, eski … Osmanli Türkçesİ sözlüğü