öpmek — I, 163, 280 içmek, I, 163; III, 122bkz: opmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
saçak öpmek — tar. sarayda bayramlaşma törenine katılan büyükler, padişahın tahtından sarkıtılmış halı saçaklarını öpmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
etek öpmek — yaltaklanmak, dalkavukluk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek öpmek — yeminin etkisini artırmak için ekmeği öpüp başa götürmek Şevki ekmek öpüp çocukları üzerine yemin ettikçe onun içine baygınlıklar çöküyordu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
alnından öpmek — beğenmek, takdir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer öpmek — esk. bir büyüğün önüne eğilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek — saygı ve sevgi göstermek Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
el etek öpmek — 1) bir işi yaptırmak için çok yalvarmak 2) yaltaklanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
el öpmek — yaşlı veya saygı gösterilmesi gereken kimselerin sağ elinin üstünü önce dudağa, sonra alna götürmek Mahalle yaşlılarının ellerini öpüp dualarını alarak kendi yaşıtları ile de sarılıp helalleşerek gitti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir elini bırakıp ötekini öpmek — aşırı saygı göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük