- örgülü
- sf.
1) Örgüsü olan, örgü biçiminde bulunan
Külahının altındaki örgülü beyaz saçlarını tutup koparmak ... ihtiyacını duydu.
- Ö. Seyfettin2) ÖrülmüşBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Külahının altındaki örgülü beyaz saçlarını tutup koparmak ... ihtiyacını duydu.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
örgülü pilav — is. Tavuk eti veya tavuk ciğerinin kısık ateşte pişirilmesinden sonra pirinç, tereyağı, fıstık, un ve yumurta karışımıyla hazırlanan bir pilav türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
örgüçlenmek — örgülü saç sahibi olmak I, 312, 313 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
pilav — is., Far. pelāv, pilāv Pirinçten, bulgurdan veya kuskustan yapılan bir yemek Servis tabağını pilavla doldurdu, tepesine de kale burcu gibi etleri dikti. M. İzgü Birleşik Sözler hamsili pilav iç pilav örgülü pilav perdeli pilav Acem pilavı … Çağatay Osmanlı Sözlük
telis — is., esk., Ar. tillīs Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemeni — is., Ar. yemenī 1) Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent Genç güzel aşçı kadının dört örgülü uzun saçları siyah bir yemeni ile örtülüydü. A. Gündüz 2) esk. Bir tür hafif ve kaba ayakkabı Hacı, ayağından… … Çağatay Osmanlı Sözlük