- özümleme
- is., biy.
1) Özümlemek işi, yapım, temessül, temsil, asimilasyon, anabolizma, yadımlama karşıtı2) mec. Edinilmiş bilgileri kendi öz malı durumuna getirmeBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
özümleme dokusu — is., biy. Bitkilerde, havadaki karbondioksidi karbonhidrata çeviren, genellikle yapraklarda bulunan doku … Çağatay Osmanlı Sözlük
anabolizma — is., biy., Fr. anabolisme Özümleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
asimilasyon — is., biy., Fr. assimilation 1) Özümleme 2) dbl. Benzeşme 3) top. b. Farklı kökenden gelen azınlıkları veya etnik grupları, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme sürecinin sonu … Çağatay Osmanlı Sözlük
doku — is., anat. 1) Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç 2) mec. Bir bütünün yapısı ve özelliği Birleşik Sözler doku bilimi doku bozukluğu bağ doku bağlantı doku besi doku büyütken doku … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan — is. 1) Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. Ö. Seyfettin 2) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
özümlenmek — nsz Özümleme işine konu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
palizat dokusu — is., bit. b. Özümleme işini yapan yaprakların üst yüzündeki doku … Çağatay Osmanlı Sözlük
temessül — is., esk., Ar. temeṣṣul 1) Benzeşme 2) biy. Özümleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
temsil — is., Ar. temṣīl 1) Birinin veya bir topluluğun adına davranma 2) Belirgin özellikleri ile yansıtma, sembolü olma, simgeleme 3) Sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, oyun Çarşamba akşamı Tepebaşı nda bir temsil verdim. S. F. Abasıyanık 4) e.,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yadımlama — is., biy. Canlı protoplazmayı yapan büyük ve karmaşık yapılı moleküllerin enerji çıkararak yanması, yıkım, katabolizma, özümleme karşıtı … Çağatay Osmanlı Sözlük