- parasızlık
- is., -ğı
Parasız olma durumu
Artık hicretlerin, parasızlıkların, hastalıkların adi ve çirkin üzüntüleriyle titremeye razı değildi.
- P. SafaBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Artık hicretlerin, parasızlıkların, hastalıkların adi ve çirkin üzüntüleriyle titremeye razı değildi.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
parasızlık çekmek — sürekli para yönünden sıkıntıda olmak Ömrünün büyük bölümünde parasızlık çekmiş olan bir çeşit kumarbazdı. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
beş parasızlık — is., ğı Beş parasız olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
on parasızlık — is., ğı On parasız olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
müzayaka — is., esk., Ar. mużāyaḳa Sıkıntı, darlık, parasızlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuzluk — is., ğu 1) Uyuz olma durumu 2) mec. Beceriksizlik, pısırıklık 3) mec. Parasızlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ümitsizlik — is., ği Umutsuzluk Bursa da çektiğim sefalet, parasızlık, hastalık, ümitsizlik, memleketin hâli, Türk ahalisinin başına gelmiş felaketler... P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
züğürtlük — is., ğü Parasızlık, parasız kalma durumu, meteliksizlik Züğürtlükten telefonumuz kesildi mi ona bir selam yollar, açtırırdık. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır — zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken yoksul, parasızlık yüzünden en kolay işi bile başaramaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
FIKDAN-I NUKUD — Para darlığı, parasızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜZAYAKA — Sıkıntı, darlık, yokluk, parasızlık. Zorluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük