patlatmak

patlatmak
-i
1) Patlama işine yol açmak

Kulakları patlatan bir ses bütün ormanı, bütün kuşları, bütün dünyayı susturdu.

- M. Ş. Esendal
2) Bir silahı veya patlayıcı bir maddeyi ateşlemek
3) mec. Bir insanın sabrını tüketmek
4) nsz Tokat atmak

Şimdi patlatırım ha!

Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • şamar patlatmak — aniden güçlü bir tokat atmak Sağ avcumun bir şamar patlatmak için nasıl kaşındığını hâlâ unutmuyorum. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çömlek patlatmak — çocuk oyunlarında ebeyi yanıltmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • espri patlatmak — konuşma sırasında, beklenilmedik anda, ortama uygun hoş, nükteli veya ilginç söz söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mısır patlatmak — cin mısırını kalburda ve ateş üzerine tutarak patlamasını sağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ödünü koparmak (veya patlatmak) — (birinin) çok korkutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taban tepmek (veya patlatmak) — uzun yol yürümek Her akşam gazete başına kırk para kazanmak için şehrin dört bir köşesinden buraya kadar taban tepmek... R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tokat atmak (veya patlatmak) — 1) el içi ile vurmak 2) argo dolandırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • afyonunu patlatmak — argo (birinin) kendi keyfine dalmış olan birini öfkelendirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haber patlatmak — çok önemli bir haberi ilk kez açıklamak Bu haberi patlatacak olan gazete en az bir hafta gündemi belirlemiş olacak. A. Ümit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafa patlatmak — bir konu üzerinde pek çok düşünmek Sen sabahtan akşama kadar rahat rahat oturuyorsun, ben kafa patlatıyorum. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”