atlatma
Look at other dictionaries:
atlatma haber — is. Haberi rakibinden önce yayımlama … Çağatay Osmanlı Sözlük
MATL — Atlatma, geçirme, defetme. * Çekme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
atlatabilmek — i, e, den Atlatma imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atlatılmak — nsz, den Atlatma işi yapılmak veya bu işe konu olmak Bu ilk tatsızlık işte böyle kolayca atlatıldı. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
atlatış — is. Atlatma işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
haber — is., Ar. ḫaber 1) Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık Çırağın bir şeyden haberi yok. M. Ş. Esendal 2) İletişim veya yayın organlarıyla verilen bilgi Televizyonda dünya haberlerini izledi. 3) Bilgi Sanattan haberi yok. 4) dbl., esk.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TESVİF — (Sevf. den) (C.: Tesvifât) Sebepsiz olarak atlatma, geciktirme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük