- pürtüklü
- sf.
Pürtükleri olan
Sanki bu daktilo gürültüleri içinden, sesi pürtüklü bir trombon, tek başına hâlâ o rumbayı çalmakta idi.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sanki bu daktilo gürültüleri içinden, sesi pürtüklü bir trombon, tek başına hâlâ o rumbayı çalmakta idi.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
clint — (British.) 1. Flat or sloping bare limestone outcrops (limestone pavements) weathered into straight sided or furrowed blocks and ridges of limestone which are separated by deep clefts or solutionally widened joints (grikes) that often… … Lexicon of Cave and Karst Terminology
eğe — 1. is., anat. Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga 2. is. Maden, tahta vb.nin pürüzlerini düzeltmek için kullanılan, üzeri pürtüklü, sert, ensiz, çelik araç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ibik — is., ği 1) Horoz, hindi vb.nin tepesinde bulunan kırmızı deri uzantısı Çocuğun yüzü ibik gibi kızardı. H. Taner 2) anat. Bazı kemiklerde bulunan ve kasların tutunmasına yarayan, çizgi durumunda pürtüklü çıkıntı 3) Emzik 4) hlk. Köşe, kenar, uç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kornişon — is., bit. b., Fr. cornichon Kabuğunun üzeri pürtüklü bir tür turşuluk salatalık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kudret narı — is., bit. b. 1) Sarı çiçekli, parçalı yapraklı, tırmanıcı ve bir yıllık otsu bir bitki (Momordica charantia) 2) Bu bitkinin 10 15 cm uzunlukta, iğ biçiminde, üzeri pürtüklü, önce yeşil ve sonra parlak sarı veya turuncu renkli meyvesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
pisi balığı — is., hay. b. Kemikli balıklardan, uzunluğu 40 cm kadar olan, sırtı pürtüklü, esmer renkli, yassı bir tür balık (Limanda limanda) … Çağatay Osmanlı Sözlük
pütürlü — sf. Pütürü olan, pürüzlü, pürtüklü … Çağatay Osmanlı Sözlük
siğil — 1. is. Deride, özellikle ellerde oluşan zararsız, pürtüklü küçük ur Birleşik Sözler siğil otu 2. is., hlk. Odun yarmakta kullanılan ağaç veya demir kama … Çağatay Osmanlı Sözlük
törpü — is. 1) Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe 2) Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe Tırnak törpüsü. Birleşik Sözler ömür… … Çağatay Osmanlı Sözlük
AJEH — f. Vücutta çıkan pürtüklü küçük ur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük