- püskürme
- is.
1) Püskürmek işi2) sf. Sık ve tek tek benekler durumunda olan3) jeol. Yanardağın, duman, kül ve lav çıkarması, indifaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
püskürme benli — sf. Bir arada irili ufaklı benleri olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
İNDİFAÎ — Püskürme ile alâkalı. * Püskürük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
benli — sf. Ben (I) bulunan Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler püskürme benli … Çağatay Osmanlı Sözlük
deprem — is., coğ. Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele Birleşik Sözler deprem bilimi deprem bölgesi depremçizer deprem… … Çağatay Osmanlı Sözlük
indifa — is., jeol., esk., Ar. indifāˁ 1) Püskürme 2) Başkaldırma, isyan etme, ayaklanma 3) tıp Kızamık, kızıl vb. hastalıklarda vücutta kırmızı lekeler görülme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller indifa etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lav — is., jeol., Fr. lave Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler, püskürtü Birleşik Sözler lav silahı lav taşması … Çağatay Osmanlı Sözlük
lav taşması — is. Lavın püskürme sırasında yanardağ ağzından çıkarak alçak yerlere doğru yayılması … Çağatay Osmanlı Sözlük
püskürteç — is., ci 1) Sıvıları ve toz durumundaki maddeleri gaz veya toz durumunda saçmaya, atmaya yarayan tulumba veya körük biçimindeki aygıt, püskürme makinesi, pülverizatör 2) Sprey … Çağatay Osmanlı Sözlük
püskürtmek — i 1) Püskürme işini yaptırmak 2) Hızla ve savurtarak çıkarmak 3) Fışkırtmak 4) mec. Geri dönmek zorunda bırakmak Düşmanı hem de kanadı kırık hâlimizle, hangi güçle geri püskürttük? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
püskürük külte — is., min. Yanardağından püskürme sonucu katılaşmış duruma gelen taş, püskürük taş … Çağatay Osmanlı Sözlük