- rezillik
- is., -ği
Rezil olma durumu, rezalet
Onlar ne rezillik yaparlarsa yapsınlar, bundan bize bir zarar gelmez.
- H. R. Gürpınar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onlar ne rezillik yaparlarsa yapsınlar, bundan bize bir zarar gelmez.
- H. R. GürpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TAFAZZUH — Rezillik, kepazelik. Rüsvaylık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
düşkünlük — is., ğü 1) Düşkün olma durumu, iptila Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok. N. Cumalı 2) Çoğu kez bünyeye bağlı sürekli ve aşırı güçsüzlük 3) Rezillik, insana yakışmayan hayat biçimi Şerefiyle, askerce ölüvermiş olsaydı bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
numune — is., Far. numūne Göstermelik Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir. A. Rasim … Çağatay Osmanlı Sözlük
rezalet — is., Ar. reẕālet Toplumun duygularını inciten olay veya durum, kepazelik, maskaralık, rezillik Trafik düzeni rezalettir günden güne. N. Cumalı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller rezalet çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fazîha — (A.) [ ﻪﺤﻴﻀﻓ ] rezillik, skandal … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
iftizâh — (A.) [ حﺎﻀﺘﻓا ] rezillik, skandal … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
rezâlet — (A.) [ ﺖﻝاذر ] rezillik … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
FAZ' (FEZÂA) — Şiddet. * Miktarından tecâvüz etmek, ölçüsünü aşmak. Rezillik etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FAZH — (Faziha Fazâha) Rüsvaylık, rezillik. * Yarmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAŞEL — Bayağılaşma, rezil olma. Bayağılık, rezillik, âdilik. * Her nesnenin kötüs … Yeni Lügat Türkçe Sözlük