- rivayet
- is., Ar. rivāyet
1) Söylenti
O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti.
- F. R. Atay2) Bir olay, bir haber veya sözü nakletmeRivayete göre, iğrenç, akla gelmez uğursuzluklar işlemişler.
- R. H. KarayBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
rivayet olunmak (veya edilmek) — bir olay, bir haber vb. anlatılmak Son nefesini vermeden önce, biraz daha ışık, diye söylendiği rivayet edilir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
RİVAYET-İ SÂDIKA — Senet ve delillerle sâbit, şüphesiz, doğru rivâyet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rivâyet — (A.) [ ﺖیاور ] 1. nakletme, hikaye etme. 2. söylenti … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
RİVAYET — Hikâye edilen hâdise veya söz. * Bir hâdisenin başkalarına anlatılması. * Peygamberimiz den (A.S.M.) işittiklerini veya sahabeden duyduklarını birisinin başkasına anlatması. * Kuyudan halk için su çekmek.(Eğer denilse : Resül i Ekrem… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rivayet birleşik zamanı — is., dbl. Yalın zamanlı bir kiple miş ekinin birlikte kullanılmasından oluşan birleşik zaman: Gelmişmiş, gelecekmiş gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
İLM-İ RİVAYET — (Bak: İlm i Hadis … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AHADÎ HADİS — Rivâyet eden bir veya iki koldan olan veya mütevatir mertebesinde olmayan hadis demetir. İştihar haddine yetişmeyen hadistir. Şartları tamam olursa zann ı galib ifade eder, muktezası ile amel vâcib olur. (Muvazzah İlm i Kelâm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ALÂ-RİVAYETİN — Rivayet edildiği üzere. Söylenenlere bakılırsa … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MERVÎ — Rivâyet edilen. Anlatılan. Nakledilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RAVİ — Rivayet eden. İnsanlara haberleri nakleden. * Hadis nakleden. * Söyleyen, anlatan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük