Bu zat rüşvetin, hediyenin korkunç bir düşmanıymış!
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
rušvet — rùšvet m DEFINICIJA reg. novac ili druga vrsta nagrade koja se daje kriomice onome tko je u mogućnosti iskoristiti svoj položaj i nešto učiniti u korist tražitelja usluge, ob. mimo zakona i etike; mito ETIMOLOGIJA tur. rüşvet ← arap. rišwä … Hrvatski jezični portal
rüşvet — (A.) [ تﻮﺵر ] rüşvet … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
rüşvet almak — rüşvet olarak verilen parayı veya malı kabul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
rüşvet yemek — bir işi yapmak için birinden rüşvet almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
RÜŞVET — Kanunen bir iş gördürmek gayesi ile vazifeli olan kimseye, gayr i meşru olarak verilen para vesâir menfaat ve fayda … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rüşvet vermek — bir görevliye bir işi yaptırmak için para veya mal vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
CİALE (CA'YİLE) — Rüşvet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTERŞİ — (Rüşvet. den) Rüşvet isteyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
orunç — rüşvet, gevik III, 449bkz: urunç … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
urunç — rüşvet, gevik, I, 132, 354; III, 217, 449bkz: orunç … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
