sabaha

sabaha
zf.
Yarın sabah

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • sabaha çıkmamak — (hasta) sabaha kadar yaşayamamak, sabahtan önce ölmek Akşama doğru birdenbire ağırlaştı. Altı saatten beri kendini bilmiyor. Sabaha çıkmayacak. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sabaha doğru — zf. Sabaha karşı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sabaha karşı — zf. Gecenin sabaha yakın zamanında …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akşama sabaha — zf. Neredeyse, pek yakında, kısa bir süre içinde Azıcık ağır davransak kadın bizi akşama sabaha kapı dışarı atacak. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır — Tanrı kendisine kısmet vermemiş olan yaratık, yararlanılacak şeyi elde etmek kolaylaştığı zaman, başka bir işle uğraştığı için, bundan yoksun kalır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akşamdan kavur, sabaha savur — 1) kazandığını günü gününe harcayan tutumsuz kimselerin durumunu anlatmak için kullanılan bir söz 2) söylediği sözü tutmayan kişiler için kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akşamın işini sabaha (veya yarına) bırakma — bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakma anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zabata — sabaha …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • FECR-İ SÂDIK — Sabaha karşı şark ufkunda yayılmaya başlayan beyaz bir aydınlık. Bunun mukabili birinci fecirdir ki, bir aydınlıktan sonra tekrar aydınlık gider. Bu birinci aydınlığa fecr i kâzib denir. Sabah namazının vakti, fecr i sâdıkta başlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TABESEHER — Sabaha kadar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”