- saçma sapan
- sf.
Abuk sabuk
Belki de kıymetli saatlerinizi benim saçma sapan sözlerimi dinleyerek öldüreceksiniz.
- O. V. KanıkAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Belki de kıymetli saatlerinizi benim saçma sapan sözlerimi dinleyerek öldüreceksiniz.
- O. V. KanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
saçma sapan konuşmak — abuk sabuk konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçma — is. 1) Saçmak işi 2) den. Bir tür balık ağı, serpme ağ 3) Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba! A. Gündüz 4) sf., mec. Akla uygun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözeñri — saçma sapan söyleyen III, 389 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KIRZAM — Saçma sapan şeyler konuşan. Manâsız sözler söyliyen kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
abuk sabuk — sf., ğu 1) Akla, mantığa uymayan, düşünülmeden söylenen, saçma sapan (söz), abuk subuk, abidik gubidik Bir rüyadan böyle abuk sabuk sonuçlar çıkardığım için kendimi suçlayarak bu tuhaf düşünceleri attım kafamdan. A. Ümit 2) zf. Akla, mantığa… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yave — is., esk., Far. yāve Saçma, saçma sapan söz Sonra da oturur, talihsizlik yaveleri ile hikâyeci numaralarına başvururum. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
zırva — sf. Saçma, saçma sapan, boş, anlamsız (söz) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zırva tevil götürmez … Çağatay Osmanlı Sözlük
herzevekil — sf., esk., Far. herze + Ar. vekīl 1) Kendisini ilgilendirmeyen işlere karışan (kimse) 2) Saçma sapan, gereksiz konuşan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
laklak — sf., ğı, Ar. laḳlāḳ 1) Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses 2) mec. Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller laklak etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ötmek — nsz, er 1) Kuş veya böcekler, değişik tonda ses çıkarmak Gelmiş o yaylanın baharı / öter bülbüller hoştur avazı. Âşık Veysel 2) Herhangi bir nesne sürekli ses çıkarmak 3) Üflemeli çalgıların sesi çıkmak Bu boru ötmüyor. 4) argo Anlamsız, boş… … Çağatay Osmanlı Sözlük