saçmak — I, 79, 272; II, 4 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sacmak — bir uzvun içten zonklayarak ağrıması … Beypazari ağzindan sözcükler
dehşet saçmak — ortalığa korku vermek Oyun, okuyanı hiçbir tarih kitabının etkilemeyeceği kadar kuvvetle Fransız İhtilali nin amansız, dehşet saçan günleriyle karşı karşıya bırakır. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
döküp saçmak — dağıtmak, ziyan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nifak tohumu ekmek (veya saçmak) — huzursuzluk, ara bozma sebebi olacak şeyleri yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
inci saçmak — (ağzından) birbirinden güzel sözler söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
korku saçmak — herkesi korkutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zehir saçmak — çevreye kötü propaganda yapmak veya insanları olumsuz davranışlara yönlendirmek, tahrik etmek, ortalığı karıştırmak Bunlar, etraflarına mütemadiyen zehir saçmakta ve kendi kuruntularını ancak birtakım garip snopluklarla avutmaya çalışmaktadırlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateş saçmak — çok kızmak, çok öfkelenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜNASERE — Saçmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük