- sadece
- zf.
Yalnızca
Her millette olduğu gibi bizde de kelimeleri, şiir canlandırmış, nesir sadece kullanmıştır.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Her millette olduğu gibi bizde de kelimeleri, şiir canlandırmış, nesir sadece kullanmıştır.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tek geçmek — sadece onunla ilgilenmek, sadece ona önem vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
SIFAT-I AYNİYE — Sadece zâta mahsus olan sıfat. Zatî sıfat. Lafza i Celalin sadece Cenab ı Vâcib ül Vücud olan Rabbimize mahsus olması gibi. (Bak: Sıfât ı selbiye ve Sıfât ı sübutiye … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEVHİD-İ KIBLE — Sadece bir yere müteveccih olmak. Bir kıbleden başka kıble kabul etmemek. * Mc: Sadece bir üstad kabul etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iyi gün dostu olmak — sadece iyi günlerde görünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HASR-I NAZAR — Sadece bir şeye bakıp dikkat etmek. * Yalnız bir mevzu veya meslek üzerinde çalışıp onda mütehassıs ve muvaffak olmaya çalışmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜVE-L AHSEN — Sadece ve yalnız en güzel O dur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜVE-L HASEN — Sadece, yalnız o güzeldir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KARZ-I HASEN — Sadece Allah rızâsı için verilen ödünç. Faizsiz verilen borç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNHASIRAN — Sadece, sâde. * Bir işe veya bir şeye âit olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEV'İ ŞAHSINA MÜNHASIR — Sadece şahsına benzer çeşit, başka benzeri olmayan. Eşi bulunmaz olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük