SAFİYET — Saflık, hâlislik, temizlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEKÂ — Saflık, duruluk. * Hâl düzgünl … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alkalölçer — is., kim. Alkalilerin saflık derecesini belirtmeye yarayan cihaz, alkalimetre … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayar — is., Ar. ˁiyār 1) Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi. 2) Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü Memleket saat ayarı. 3) Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bekâret — is., esk., Ar. bekāret 1) Kızlık 2) Saflık, temizlik, masumluk Ruhumun bekâretini sana verdim. H. C. Yalçın 3) Sanat ve düşüncede özgünlük, yenilik 4) Doğallık, tazelik … Çağatay Osmanlı Sözlük
bönlük — is., ğü Bön olma durumu, budalalık, aptallık, sersemlik, saflık … Çağatay Osmanlı Sözlük
miyar — is., esk., Ar. miˁyār 1) Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü 2) mec. Ölçüt, ölçü Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu. A. H … Çağatay Osmanlı Sözlük
safiyet — is., esk., Ar. ṣāfiyyet Saflık … Çağatay Osmanlı Sözlük
safâ — (A.) [ ﺎﻔﺹ ] 1. saflık. 2. gönül rahatlığı, gönlün şen olması. ♦ safâ eylemek şenlenmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
safdillik — (A. F. T.) 1. yürek temizliği. 2. saflık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü