sakınmak

sakınmak
-i, -den
1) Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek

Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş.

- H. Taner
2) Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak

Bir insanı, yanında uşak gibi kullandıracak her işten sakın.

- S. F. Abasıyanık
3) Korumak, esirgemek, gözetmek

Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü.

- H. R. Gürpınar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • sakınmak — sakınmak; sanrnak, düşünmek I, 242,419; I I,153,167; II I,61, 361 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sağ gözünü sol gözünden sakınmak — çok kıskanç olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözü gibi sakınmak (veya saklamak veya esirgemek) — (bir şeyi) bir şeye aşırı ilgi göstermek, önemle bakıp korumak Doğru, hakları vardı, koskoca sandalıyla da beraber gömemezdiler ama çok sevdiği, gözü gibi esirgediği ağlarıyla gömebilirlerdi. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esirgemek — sakınmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • içtinap etmek — sakınmak, çekinmek, kaçınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tevakki etmek — sakınmak, korunmak, çekinmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çakınmak — sakınmak, ictinab etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • LA'T — Sakınmak, sakındırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TAKIYYE — Sakınmak. Kendini koruyup çekinmek. * Birinin mensub olduğu mezhebi gizlemesi. * Mümâşât …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İHTİRAZ — Sakınmak, çekinmek, kaçınmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”