sakınmak — sakınmak; sanrnak, düşünmek I, 242,419; I I,153,167; II I,61, 361 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sağ gözünü sol gözünden sakınmak — çok kıskanç olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü gibi sakınmak (veya saklamak veya esirgemek) — (bir şeyi) bir şeye aşırı ilgi göstermek, önemle bakıp korumak Doğru, hakları vardı, koskoca sandalıyla da beraber gömemezdiler ama çok sevdiği, gözü gibi esirgediği ağlarıyla gömebilirlerdi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
esirgemek — sakınmak … Beypazari ağzindan sözcükler
içtinap etmek — sakınmak, çekinmek, kaçınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tevakki etmek — sakınmak, korunmak, çekinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakınmak — sakınmak, ictinab etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
LA'T — Sakınmak, sakındırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAKIYYE — Sakınmak. Kendini koruyup çekinmek. * Birinin mensub olduğu mezhebi gizlemesi. * Mümâşât … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİRAZ — Sakınmak, çekinmek, kaçınmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük