saklanmak — saklanmak, çekinmek II, 247 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
köşe bucak kaçmak (veya saklanmak) — kimseye görünmek istememek Anası köşe bucak kaçıyor, tenha bir yer buldukça hıçkırıyordu. R. Enis … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinilmek — saklanmak … Beypazari ağzindan sözcükler
girecek delik aramak — saklanmak istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinmek — saklanmak, kokunun herşeyin üzerine bulaşarak kokması … Beypazari ağzindan sözcükler
askı — is. 1) Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne Giysi askısı. 2) Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ 3) Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması… … Çağatay Osmanlı Sözlük
daldalanmak — e, hlk. Gölgeli yere saklanmak Daldalan daldalan daldan aşağı / Saçları dökülür belden aşağı. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
depo — is., Fr. dépôt 1) Korunmak, saklanmak veya gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer, ardiye Eşya deposu. Su deposu. 2) Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer Ben depoya güzel bir portatif eczane ısmarlayacağım. M. Yesari… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gizlenilmek — de 1) Gizlenme işi yapılmak, saklanmak Böyle açık yerde nasıl gizlenilir? 2) nsz, den Gizli tutulmak Durum bizden gizlenildi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gizlenmek — e 1) Kendi kendini gizlemek, saklanmak Çalıların arkasına gizlendi. 2) den Gizlenilmek, gizli tutulmak Bu iş ondan gizlendi … Çağatay Osmanlı Sözlük