- sallamak
- -i
1) Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir.
- H. E. Adıvar2) Uydurmak, kafadan atmak3) Sarsmak4) mec. Beklenmedik bir başarı kazanmakSeçimlerde Ankara'yı salladı.
5) mec. Zor durumda bırakmak6) argo Bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamakEv sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu.
- S. M. Alus7) nsz, argo Vurmak, tokat atmakSokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı...
- M. Ş. EsendalBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.