- sallanmak
- nsz
1) Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak
Dişi sallanıyor. Masa sallanıyor.
2) Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmekLamba sallanıyor. Panjur sallanıyor.
3) Salıncak, hamak vb.nde kendini sallamak4) Vaktini boş ve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak5) Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremekYere çivilenmiş koca masayı sarsarken oda bir salıncak gibi sallanıyor.
- S. F. Abasıyanık6) mec. Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.