- sarılgan
- sf., bit. b.
Sapı yakınındaki başka bitkilere, başka şeylere sarılıp yükselen, otsu veya odunsu (sap, bitki), sarmaşanBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sarılgan gövde — is., bit. b. Tutunup sarılmaya yarayan uzun sürgün … Çağatay Osmanlı Sözlük
asma kabağı — is., bit. b. 1) Kabakgillerden sürüngen veya sarılgan, mevsimlik bir kabak türü (Lageneria vulgaris) 2) Bu türün ince uzun, sebze olarak kullanılan ürünü … Çağatay Osmanlı Sözlük
boagiller — is., ç., hay. b. Avlarını yutmadan önce uzun gövdeleriyle sarıp sıkarak boğan ve ezen sarılgan yılanları kapsayan zehirsiz yılanlar familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
gövde — is. 1) Bir şeyin asıl bölümü 2) anat. İnsan bedeninde baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm 3) anat. Hayvanlarda baş, ayak ve kuyruktan, ağaçlarda kök ve dallardan geri kalan bölüm 4) Kesilmiş hayvanın, sakatatları alındıktan sonraki durumu 5) … Çağatay Osmanlı Sözlük
herek — is., ği, Rum. Asma, fasulye vb. sarılgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık, ispalya … Çağatay Osmanlı Sözlük
hereklemek — i Asma, fasulye vb. sarılgan ve destek isteyen bitkileri hereğe bağlamak veya bu bitkilerin yanına herek dikmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabakgiller — is., ç., bit. b. İki çeneklilerden, kabak, kavun, karpuz, hıyar vb.ni içine alan, geniş yapraklı, sürüngen ve sarılgan bir bitki familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarmaşan — sf., bit. b. Sarılgan … Çağatay Osmanlı Sözlük
süt otugiller — is., ç., bit. b. Sarılgan gövdeli ot ve çalıları içine alan, iki çenekli, ayrı taç yapraklı çiçekli bitkiler familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
şerbetçi otu — is., bit. b. Yaprakları karşılıklı, sapı sarılgan olan, çiçekleri yumurtamsı kozalaklara dönüşen ve kozalaklarından bira yapımında yararlanılan çok yıllık ve otsu bir bitki (Humulus lupulus) … Çağatay Osmanlı Sözlük