sarsıntı

sarsıntı
is.
1) Sarsılma işi, birden sallanma

Bu sarsıntı ile başından fırlayıp yerde tekerlenen kasketini kovaladı, tekrar başına geçirdi.

- H. Taner
2) Titreme, titreyiş

Başını sırasının üstüne saklamış, omuzları hafif sarsıntılarla titriyordu.

- R. N. Güntekin
3) Deprem
4) Deprem sırasındaki yer hareketlerinin her biri

İkinci sarsıntıda evlerin tümü yıkıldı.

5) mec. Bir kişi, toplum, kurum veya kuruluşun dengesini etkileyen, beklenmedik olumsuz değişiklik

Bu olgunluğa erişen toplumlar ise her türlü sarsıntıları en az zararla atlatırlar.

- N. Cumalı
6) ruh b. Kaza, ilaç ve uyuşturucuların yarattığı, birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü, sadme
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • sarsıntı — is. 1. Bərk zərbə nəticəsində tərpənmə, lərzəyə gəlmə, yerindən oynama; titrəyiş, zəlzələ. Yer sarsıntısı (zəlzələ). – . . Möhkəm bünövrəsi olan bir binanı hansı sarsıntı uçura bilər? S. R.. 2. məc. Həyəcan. Deyirsən, dərd oldu bizə eşqimiz;… …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • sarsıntı geçirmek — beklenmedik bir olaydan çok etkilenmek, üzülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • artçı sarsıntı — is. Artçı deprem …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEZELZÜLÎ — Sarsıntı ile alâkalı. Sarsıntı nev inhden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEZELZÜL — Sarsıntı. * Sarsılma, deprenme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • amortisör — is., Fr. amortisseur 1) Motorlu araçlarda sarsıntı, sallantı vb. hareketleri en aza indiren, yayların gereksiz hareketlerini gidermeye yarayan düzen 2) Bu düzeni kuran öge, cihaz, yumuşatmalık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • artçı — is. 1) Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket 2) ask. Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar 3) sf. Arkadan gelen, sonra olan, öncü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • artçı deprem — is. Asıl depremden sonra meydana gelen şiddet ve büyüklük bakımından daha küçük olan deprem, artçı sarsıntı, artçı şok …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bellek yitimi — is., tıp 1) Büyük sarsıntı, humma yüzünden belleğin bozulması veya kaybolması biçiminde beliren ruh hastalığı, bellek kaybı, hafıza kaybı, hafıza yitimi, amnezi 2) Belleğin kısa bir süre durup işlememesi, bellek kaybı, hafıza kaybı, hafıza yitimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deprem — is., coğ. Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele Birleşik Sözler deprem bilimi deprem bölgesi depremçizer deprem… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”