sefahat

sefahat
is., -ti, Ar. sefāhet
1) Zevk ve eğlenceye düşkünlük, uçarılık

Bir memlekette zenginlik başlar da bir parça eğlence ve sefahat da başlamaz olur mu?

- R. N. Güntekin
2) Eğlence

Geliri, istese veyahut karakteri uygun olsa, değil rahat yaşamaya, sefahat hayatı sürmeye müsaitti.

- H. E. Adıvar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • sefâhat — (A.) [ ﺖﺣﺎﻔﺱ ] sefihlik, zevk ve eğlence düşkünlüğü …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • eğlence — is. 1) Eğlenme işi, sefahat Biz bu işe tuhaf bir merakla eğlence şeklinde başladık. F. R. Atay 2) Neşeli ve hoşça vakit geçirten şey veya kimse Karıma göre en güzel eğlence, kırda yayan gezmek, kırların havasından istifade etmektir. Ö. Seyfettin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • israf — is., Ar. isrāf Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık, tutumsuzluk ... israf ve sefahat içinde yaşamaya başlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller israf etmek israfa kaçmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uçarılık — is., ğı Uçarı olma durumu veya uçarı davranış, sefahat Böyle bir uçarılıkta bulundukça hemen ardından acı bir pişmanlık duyar. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”