- sefih
- sf., Ar. sefīh
Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sefih — (A.) [ ﻪﻴﻔﺱ ] zevk ve eğlence düşkünü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
SEFİH — Zevk ve eğlenceye düşkün. Sefahete düşmüş. Malını düşünmeden harcayan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HOVARDA — Sefih, çapkın. Malını mülkünü zevk u safa yolunda harcayan, sefâhette sarfeden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SÜFEHA — (Sefih. C.) Sefihler. İçkici, müsrif ve günahkâr kimseler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TESFİH — (Sefahet. den) Sefih görme, sefih sayma. Akılsız, müsrif ve eğlenceye düşkün addetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sefihane — zf., esk., Ar. sefīh + Far. āne Alçakça … Çağatay Osmanlı Sözlük
uçarı — sf. 1) Ele avuca sığmaz (kimse) Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. Y. K. Beyatlı 2) Kendini çeşitli eğlencelere vermiş (kimse), sefih Yazar dediğin biraz uçarı, serseri mizaç olmalı değil midir? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
HANE-KÜŞ — f. Mirasyedi, sefih … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LU'BETGÂH — f. Oyun yeri. Sefih kimselerin eğlence yeri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEBÜKSER — (C.: Sebükserân) f. Hafif düşünceli. * Sefih, aşağılık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük