- ayıklama
- is.
Ayıklamak işi
Tepsiye üç ölçü pirinç koydu, pencere ışığında ayıklamaya başladı.
- O. Rifat
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tepsiye üç ölçü pirinç koydu, pencere ışığında ayıklamaya başladı.
- O. RifatÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ayıklanmak — nsz Ayıklama işine konu olmak Vaktiyle işe yaramaz diye ayıklanmış olan mağdur memurlar, böylece eski vazifelerine iade edildiler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayıklatmak — i Ayıklama işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayıklayabilmek — i Ayıklama imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezme — is. 1) Ezmek işi 2) Sebze veya yemiş ezilerek yapılan yiyecek Sıkınca içinden vıcık vıcık balık ezmeleri, kaz ciğerleri çıkan tüpler... Y. Z. Ortaç 3) Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taraklama — is. 1) Taraklamak işi 2) Bağ bahçe işlerinde taşları tarakla toplama, ayıklama Kuru ot taraklama makinesi. 3) sf. Taşçı tarağı ile yapılmış olan 4) den. Ağaç gemilerde kaplamaların zedelenmesi durumunda, içeriye su girmemesi için omuzluktan su… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tasfiye — is., Ar. taṣfiye 1) Arıtma, ayıklama, temizleme 2) db. Özleştirme Dilde tasfiye. 3) tic. Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıstıfâ — (A.) [ ﺎﻔﻄﺹا ] seçme, ayıklama … Osmanli Türkçesİ sözlüğü