- sergüzeşt
- is., esk., Far. ser + guẕeşt
Macera
İnsan kendi memleketinden uzaklaşıp birtakım sergüzeştler geçirmek ister.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İnsan kendi memleketinden uzaklaşıp birtakım sergüzeştler geçirmek ister.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sergüzeşt — (F.) [ ﺖﺵﺬﮔﺮﺱ ] macera, serüven … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
SERGÜZEŞT — f. Macera, baştan geçen hâller … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
macera — is., Ar. mācerā 1) Baştan geçen ilginç olay veya olaylar zinciri, serüven, sergüzeşt, avantür Türk şiirinin ve Türk musikisinin bir gurbet macerası olduğunu bilirdim. A. H. Tanpınar 2) mec. Olmayacakmış gibi görünen iş Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
el kapısına düşmek — yabancıya muhtaç olmak Başından nasıl bir sergüzeşt geçmişti de böyle el kapılarına düşmüştü? R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
höcek — hikyaye, masal, öşük, sergüzeşt … Çağatay Osmanlı Sözlük
DÂSİTÂN — (Dâstân) f. Destan, sergüzeşt. Geçmiş hâdiseleri anlatan nesir veya nazım halinde yazı. * Şöhret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ENDAR — f. Baştan geçen bir olay, vakıa, sergüzeşt, hikâye, kıssa … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MA-VAKAA — Vaki olan. Hâdise. Sergüzeşt … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SERÜVEN — Başa gelen, heyecan verici hâdise. Sergüzeşt, macera … Yeni Lügat Türkçe Sözlük