- sermaye
- is., tic., Far. ser + māye
1) Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta
Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir.
- A. Gündüz2) Varlık, servet3) mec. KonuBu lakırtı, bir hafta havuzlu kahvenin sermayesi oldu.
- R. H. Karay4) mec. Genelev kadınıBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sermaye yapmak (veya etmek) — iş yeri açmak için gereken parayı sağlamak Üç yüz lirayı alırlarsa bunun yüz lirasını çocuğa sermaye yapacaktı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
sermâye — (F.) [ ﻪیﺎﻡﺮﺱ ] 1. anapara. 2. genelev kadını … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
SERMAYE — f. Ana mal. Esas para. İlk elde mevcut olan para. * Kazanılmış ilim. * Hayat. Ömür … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sermaye mal — is. Bir ticari kuruluşun para, mal ve malzeme varlığının tümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
sermaye piyasası — is., ekon. Hisse ve tahvil alım satımının yapıldığı, kanunla düzenlenmiş ticaret merkezi … Çağatay Osmanlı Sözlük
döner sermaye — is., tic. Kamu maliyesi alanında belirli ve sürekli bir amacın elde edilmesi için genel veya katma bütçeden bir miktar paranın, azaltılmamak şartı ile kuruluşa veya bu kuruluşla ilgili işletmelere verilmesi, mütedavil sermaye, döner … Çağatay Osmanlı Sözlük
mütedavil sermaye — is. Döner sermaye … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayıtlı sermaye — is., ekon. Anonim şirketlerin ticaret siciline kaydedilmiş sermayeleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEZAAT — Sermaye … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SPK — Sermaye Piyasasi Kurulu (International » Turkish) Speak (Internet » Chat) * Surgical Penis Klinik (Medical » Physiology) * Sapporo, Japan (Regional » Airport Codes) * Spieker Properties, Inc. (Business » NYSE Symbols) * Simple Public Key… … Abbreviations dictionary