- açılmak
- nsz
1) Açma işi yapılmak veya açma işine konu olmak
Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.
- Anayasa2) Renk koyuluğunu yitirmekPerdenin rengi açıldı.
3) Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamakAteşi düşünce hasta açıldı.
4) -e Deniz aracı kıyıdan uzaklaşmak... Türk korsan gemileri, engin denizlere açılmışlardı.
- F. F. Tülbentçi5) Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak6) Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak7) İşini gereğinden veya götürebileceğinden geniş tutmakFazla açıldığı için iflas etti.
8) Genişlemek, bollaşmakAyakkabısı açıldı.
9) Delinmek, yırtılmakPantolonun dizleri açıldı.
10) Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmekBelki hava açılıyor.
- R. H. Karay11) Gereken güce ulaşmakAraç uzun yolda açıldı, hızı arttı.
12) -e Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemekHiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi.
- P. Safa13) -e Pencere, kapı, yol vb. geçit vermekYol açılmış, biriken vasıtalar sel hâlinde akmaya başlamıştı.
- H. Taner14) Yüzerken kıyıdan uzaklaşmakBen yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım.
- Y. K. Beyatlı15) mec. Ayrıntıya girmekBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.