seyretme

seyretme
is.
Seyretmek işi

Bu gece buraya mehtabı seyretmeye gelmiş.

- H. Taner

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • GEŞT — Seyretme, dolaşma, gezme, tenezzüh. * Geçme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MEST-İ TEMAŞA — Seyretme sarhoşu. Bakıp seyretmekten sarhoş gibi olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • seyredilmek — nsz, Ar. seyr + T. edilmek Seyretme işine konu olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temaşa — is., esk., Far. temāşā 1) Hoşlanarak bakma, seyretme Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar. M. Ş. Esendal 2) Oyun, temsil, piyes, tiyatro Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temâşâ — (F.) [ ﺎﺵﺎﻤﺕ ] seyretme. ♦ temâşâ etmek seyretmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • HÂLET-İ ŞUHUD — Şuhud hali, mânen veya misalen seyretme hâleti. (...Fakat ihatasız olan hâlet i şuhudda ve rü ya gibi rü yetlerini tâbirde verdikleri hükümlerinde hakları olmadığı için kısmen yanlıştır. M.) …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜSALEFE — (Müsâlefet) Birine refakat etme, yol arkadaşı olma. * İleride ve önde bulunma. * Biriyle birlikte seyretme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MİRSAD-I İBRET — İbretle seyretme yeri …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”