sıçramak

sıçramak
-e
1) Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak

Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti.

2) nsz Bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu yerde doğrulur gibi sarsılmak

Uyumuş olacak ki yataktan sıçrayarak uyandı.

- S. F. Abasıyanık
3) Yerinden koparak hızla, parçalar durumunda savrulmak

Tarlalardan kalkan çamur parçaları etrafa, bazen de üstüme sıçrıyordu.

- Ö. Seyfettin
4) Yayılmak, bir yerden başka bir yere geçmek

Hatta az önce Birgi'ye de sıçramıştı satışlar.

- N. Cumalı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • can başına sıçramak — çok korkmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öfkesi başına sıçramak (veya çıkmak veya vurmak) — çok öfkelenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beyni sıçramak — aklı başından gitmek Akşam eve gelip de heykelin başını boyun yerinden çatlamış ve güzelim mermer başlığı tuzla buz olmuş görünce beynim sıçradı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kan (veya kanı) başına çıkmak (veya sıçramak veya toplanmak) — öfkelenmek Kan başına çıkarmış zavallının ve hep bağırmak, bağırmak istermiş. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kan beynine sıçramak (veya çıkmak) — çok sinirlenmek, hiddetlenmek, kontrolü yitirmek O görüntü gözlerimin önünde canlanınca kan beynime sıçrıyor, kendimi kaybediyorum. A. Ümit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uykusu başına sıçramak — 1) uyuyamadığı için sersemleşmek 2) uykusunu iyi alamadığından hırçınlaşmak Eğer bu patırtıdan, ikinci uykusu başına sıçrayan imam aşağı koşmasa iki kadın, avluda, saç saça, baş başa dövüşeceklerdi. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BEZEVEN — Sıçramak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KAFZ (KAFAZÂN) — Sıçramak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NEFEZAN — Sıçramak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NEZV — Sıçramak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”