- sıklaştırmak
- -i
Sık duruma getirmek veya sıkça yapmak, sayısını artırmak
Böyle gecelerde karanlık, gölgeli yerlerden geçerlerken adımlarını sıklaştırırlardı.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Böyle gecelerde karanlık, gölgeli yerlerden geçerlerken adımlarını sıklaştırırlardı.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şıklaştırmak — i Şık duruma getirmek, şık olmasını sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
adımlarını sıklaştırmak — daha küçük ve çabuk adımlar atarak hızlı yürümek, ivmek, acele etmek Ferit daha hızlı yürüdü, onlar da adımlarını sıklaştırarak aradaki mesafeyi muhafazaya çalışıyorlardı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
adım — is. 1) Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri 2) Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 cm olan mesafe 3) Girişim, hamle 4) mat. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol 5) sp. Bir yarışın belirli … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözemek — i, hlk. 1) Kumaştaki deliği örerek kapatmak 2) Dikilen bitkilerin seyrek yerlerini sıklaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıklaştırma — is. Sıklaştırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
şıklaştırma — is. Şıklaştırmak işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük