- sırasız
- sf.
1) Sırada olmayan, sırası olmayan, düzensiz2) Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olmayan
O hep sırasız arzularla, varlıklar içinde, yoksulluklar çekerdi.
- A. Ş. HisarBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O hep sırasız arzularla, varlıklar içinde, yoksulluklar çekerdi.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şırasız — sf. Şırası olmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırasız — sif. Sırada olmayan; qaydasız, nizamsız … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
sıralı sırasız — zf. Yer veya zaman uygunluğu gözetmeksizin Karısı genç, güzel bir kadındı. Sıralı sırasız ev sahiplerine gelir gider, sık sık merdivenlerde karşımıza çıkardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
harta — is. Sırasız, saygısız davranışlarda bulunmak anlamındaki hartası hurtası olmamak deyiminde geçen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikili bahis — is., hsi En az beş atın katıldığı ve üzerine bahis konulan bir koşuda birinci ve ikinci olan atları sırasıyla, altıdan fazla atın katıldığı koşuda ise sırasız olarak tahmin etme biçiminde oynanan oyun … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıralı — sf. 1) Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı. C. Uçuk 2) Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olan Sıralı konuşma. Birleşik Sözler sıralı cümle sıralı oluş sıralı sırasız sıralı tüm … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabela bahis — is., hsi At yarışlarında üzerine bahis konulan koşuda ilk dört sırayı paylaşan atları sıralı veya sırasız olarak doğru tahmin etme biçiminde oynanan oyun … Çağatay Osmanlı Sözlük
GÂH Ü BÎ-GÂH — Sıralı sırasız, vakitli vakitsiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük