sıvamak — evin duvarlarını boyamak … Beypazari ağzindan sözcükler
paçaları sıvamak — kolları sıvamak Paçaları sıvadı, bir beygir kiralayıp köy köy dolaştı. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çayı görmeden paçaları sıvamak — dereyi görmeden paçaları sıvamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıçıp sıvamak — kaba öfkelenip kaba küfürlerle dolu sözler söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dereyi görmeden paçaları sıvamak — gerektiğinden çok önce veya henüz ortada hiçbir şey yokken hazırlanmaya kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolları sıvamak — bir iş yapmaya güçlü bir biçimde, istekle hazırlanmak Selami de kolları paçaları sıvayıp Ali Naci nin yardımına koşmuştu. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkasını sıvamak — (birinin) okşamak, övmek, iltifat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
suyu görmeden paçaları sıvamak — henüz hiçbir belirti yokken veya gereğinden çok önceden hazırlanmaya kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çemrenmek — nsz, hlk. 1) Kendi kol ve paçalarını sıvamak, eteğini toplamak 2) mec. Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
σοβατίζω — και σοβαντίζω και σουβατίζω και σουβαντίζω και σουβαδίζω Ν επιχρίω επιφάνεια τοίχου με σοβά. [ΕΤΥΜΟΛ. < τουρκ. sivadim, αόρ. τού ρ. sivamak] … Dictionary of Greek