sıvanmak

sıvanmak
1. mec.
1) Bir işe girişmek

Hepsi bit, sirke içinde; sıvandım, hepsini temizledim.

- H. E. Adıvar
2) Sıvama (II) işi yapılmak

Sıvanmış, pembe kolunda bir kumral ben vardı.

- M. C. Kuntay
3) İştahla yemek

Masa komşularını yan yan baktıracak bir rağbetle gelen balığa sıvandı.

- H. R. Gürpınar
2. nsz
Sıvama işi yapılmak

Harç duvara sıvandı. Çocuğun elleri mürekkeple sıvandı.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • sıvanma — is. Sıvanmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • suwalmak — sulanmak, su verilmek, su saç ıltnak II, 125, 162; III, 240 (çamur vb.) sıvanmak. II, 125 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yukmak — bulaşmak, sıvanmak, sirayet etmek III, 63 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yukulmak — bulaşmak, sıvanmak III, 81 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”