- sinirsel
- sf.
Sinirle ilgili, sinir bakımından, asabi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sinirsel
Look at other dictionaries:
asabi — sf., Ar. ˁaṣabī 1) Sinirli Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi. T. Buğra 2) Sinirle ilgili, sinirsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
bazofobi — is., tıp, Fr. basophobie 1) Sinirsel veya ruhsal bozukluktan ileri gelen yürüyememe hastalığı 2) Yürürken düşme korkusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hıçkırık — is., ğı 1) Çok yemek yeme veya sinirsel bir nedenle ve istemsiz olarak diyafram kasının kasılmasıyla hava akciğerlere geçerken boğazdan çıkan ve düzgün aralıklarla tekrarlanan ses Heyecandan bir çocuk gibi hıçkırıklarla sarsılıyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
hipofiz — is., anat., Fr. hypophyse Beynin alt bölmünde bulunan, salgısını kana vererek fizyolojik olaylarda önemli rol oynayan sinirsel organ … Çağatay Osmanlı Sözlük
nevrasteni — is., ruh b., Fr. neurasthénie Baş ağrıları, sindirim güçlükleri vb. fiziksel rahatsızlıklar ve ruhsal görevlerde gevşeme ve bitkinlik biçiminde görülen, sinirsel güçlerin zayıflamasından doğan nevroz, sinir argınlığı Mefkûre birdenbire… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vagotoni — is., tıp, Fr. vagotonie Sinirsel bir tür rahatsızlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
